Klasik dünyada iki araç ilmi vardır: mantık ve dilbilim. Klasik dünyada Araç ilimleri öğrenilmeden diğer ilimlere geçilmezdi. Araç ilmi; bizatihi kendisinden dolayı öğrenilmeyen, diğer ilimler için öğrenilen ilimlerdir. Bu noktada mantığın tarihine baktığımızda, mantığı ilk defa sistemleştiren Aristotales'tir. Ancak mantığı Aristotales bulmamıştır. Mantık daha önce de kullanılıyordu.
Mantık kelimesi Yunanca "logike" Arapça "nutk" kilimesinden gelmektedir. Yunancadaki logos kelimesi İngilizce'deki logic'e kaynaklık etmiştir. "Logos" ve "nutk" akıl, akıl yürütme, söz anlamlarına gelir. Bu anlamıyla mantık hem düşünmeye hem de söze/konuşmaya karşılık gelir. İslam mantıkçılarına göre mantık üç anlama gelir;
1) insanların nesneleri ve olguları anlama gücü
2)bu anlama sonucunda insan ruhunda oluşan düşünme (iç konuşma)
3) düşünmenin dile getirilmesi
Mantık, külli kaideleri içeren ve külli kaidelere riayet edildiğinde insan zihnini düşünürken hatalardan koruyan ilimdir. Klasik düşüncede bütün varolan mutlak bir Varlık'a temellendirilir. Dolayısıyla tümel yasalar belirlenir. Belirlenen tümel yasalardan hareketle tikellerin bilgisi açıklanmaya çalışılır. Bu noktada mantık ilminin konusunu bilinenelerden bilinmeyenlere ulaşmanın yoludur diyebiliriz. Başka bir şekilde söylersek mantık ilminin konusu malumatiye tasavvuriye (kavram) ve malumatiye tastikiye(hüküm)dir. Örnek olarak;
Bütün canlılar solunum yapar
İnsan bir canlıdır
O halde insan solunum yapar
Örnekte de görülebileceği gibi genel bir yargı belirttik daha sonra genelin içindeki bir tikeli ele aldık ve tikel hakkında bir sonuca ulaştık. Burada mantığın amacına değinmiş oluyoruz. Mantık düşüncenin içeriğiyle ilgilenmez. Önemli olan formdur. Mantığın amacı öncüllerin sonucu zorunlu kıldığı akıl yürütme formlarını ortaya koymaktır. Bir akıl yürütmede öncüllerin zorunlu sonucu çıkarsa önerme geçerlidir. Yukarıda verdiğimiz örnekteki öncüllerin zorunlu sonucu olarak insanın solunum yaptığı bilgisine ulaştık. Ancak çıkan sonuç sadece geçerlidir. Sonuçta ortaya bir malumat çıkmıştır. Çıkan malumatın doğruluğu mantık tarafından belirlenmez. Bir önermenin geçerli olması önermenin doğruluğunu kanıtlamaz. Önermenin doğruluğu diğer muhtelif ilimlerle denetlenir. Geçerli ama doğru olmayan bir önermeye örnek olarak:
Bütün insanlar üç ayaklıdır
Ali insandır
O halde Ali üç ayaklıdır
Formu açısından önermemiz geçerlidir. Öncüllerin zorunlu sonucuna ulaştık. Ama insan üç ayaklı bir varlık değildir.
Mantık "tasavvur" ve "tastik" olmak üzere iki bölümden oluşur. Tasavvur bölümü, sözün anlama delaleti(delaletü'l elfaz), kavram, beş tümel , tanım ve bölme gibi konulardan oluşur. Tasdik bölümü ise, önerme, kiplik, döndürme, çelişki, kıyas ve beş sanattan oluşur( Burhan, Cedel, Hitabet, Şiir ve muğlata). Mantığın tasavvur bölümü tanım ile, tastik bölümü ise kıyas(hüküm) ile müteşekkildir.
Tanım, tanımlananın şeyin hiçbir ferdi dışarda bırakmamak ve hiçbir şey de dışardan tanımlanana atfetmemektir. Genel sıfatlardan tanım yapılmaz. Tanım yapılan sıfat cinse özgü olmalıdır. Tanımlanan şey diğer varlıklardan tanımlandığı sıfat itibariyle ayrıştırıcı olmalıdır. "İnsan beslenen bir canlıdır" örneği tanımlanan varlığın ayırıcı bir özelliği değildir. İnsandan başka beslenen canlılar da mevcuttur. "İnsan konuşan bir canlıdır" tanımı ise bize insanın ayrıştırıcı özelliğini verir. Dolayısıyla doğru bir tanım yapmış oluruz.
Kıyas tümdengelimsel bir akıl yürütmedir. Kıyaslar öncüller ve sonuç olmak üzere iki kısımdan oluşur. Kıyasın bir başka tanımı da geçerli çıkarımdır. Bu noktada geçerli çıkarım formu itibariyle doğru düşünme ve akıl yürütme biçimidir.
NOT: Bu metin sadece klasik mantığı mevzu almıştır. Metin mantığın ilk konularıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder